Şizofreni Hastalığında Beslenme

Diyetisyen Berna Çil > Uzmanlık Alanları > Şizofreni Hastalığında Beslenme
şizofreni hastalığında beslenme

ŞİZOFRENİ HASTALARININ ÖNEMLİ BİR SAĞLIK SORUNU, OBEZİTE

Kalsiyum, Fosfor ve Antioksidan Yiyecekler Şizofrenide Etkili

Şizofreni kelimesi hemen hemen herkesin hayatın bir döneminde duyduğu ya da bizzat tanıklık ettiği bir hastalık. Tedavisi zor ve anlaşılabilmesi de hiç kolay değil. Gerçek ve hayal dünyasının birbirine karıştığı, fark algısının kaybolduğu şizofreni, kişinin gerçek dünyadan koptuğu, kendi iç dünyasına kapandığı ve toplumsal kurallara uyum gösterememe gibi sorunları yaşadığı psikiyatrik bir hastalık. Bugün için nedeni tam olarak açıklanamamakla birlikte genetik faktörler başta olmak üzere çevresel, biyokimyasal ve ruhsal etkenler hastalığın oluşumunda büyük rol oynuyor. Hemen hemen her rahatsızlıkta olduğu gibi şizofreni hastalarının tedavisinde de beslenme büyük rol oynuyor. Kötü yemek düzenleri, alınan ilaçlar ve hayatlarındaki dengesizlikler bu hastaların fazla miktarda kilo almalarına neden olabiliyor. Sonuçta da şizofreninin yanı sıra kişiler bir de obeziteyle mücadele etmek durumunda kalıyor. şizofreni hastalarının beslenmelerinde dikkat etmeleri gerekir.

Şizofreni Hastaların Önemli Bir Sorunu Obezite

Obezite şizofreni hastalarının ciddi bir sorunu. Şizofreni hastalarının yarısına yakınında kilo sorunu görülüyor. Yapılan araştırmalar, şizofreni hastalarında obezite görülme sıklığının normal bireylere oranla daha fazla olduğunu ortaya koyuyor. Şizofreni hastalarının tedavilerinin gerçekleşebilmesi için belirli ilaçları kullanmaları gerekiyor. Bu ilaçlarının bir kısmının kilo aldırıcı yan etkileri söz konusu olabiliyor. Yapılan bazı araştırmalarda alınan ilaçların dozları ile kilo alımının doğru orantılı olduğu görülüyor. Bazı ilaçlarda ise bu tür bir etki mekanizması ortaya konulmuyor. Ayrıca karbonhidrat ağırlıklı beslenme, gerekli olduğu takdirde hastaneye yatışla geçen zaman zarfında hareketin azalması kilo alımını tetikleyebiliyor. Toplumun geneline göre daha yüksek ölüm riski taşıyan şizofreni hastalarının obez olmaları sağlıkları açısından ayrı bir tehdit daha oluşturuyor. Çünkü obezite, bu hastaların hipertansiyon, kalp hastalığı, diyabet, insülin direnci, metabolik sendrom, risklerini arttırması ile de tehdit oluşturuyor. Ayrıca obezite şizofreni hastalarının yaşam kalitesini ve ilaç uyumluluklarını da etkiliyor.

Hayatlarındaki İniş ve Çıkışlar Beslenme Bozukluklarına Neden Oluyor

Şizofreni temelde genetik özelliklerle ortaya çıkan bir hastalık. Ancak hastalığın inişli çıkışlı süreçlerinde, ilaç kullanım dozlarının değişimlerinde, hastanın beslenme alışkanlıklarındaki değişiklik durumlarında, kilo alıp verme dönemlerinde mutlaka vitamin, mineral, protein ve enerji yetersizliklerinin minimize edilmesi gerekiyor. Hastaneden yatış süreçleri mutlaka olan bu hastaların normal yaşamlarını sürdürülebildikleri durumlarda beslenmelerinin desteklenmesi ve kilolarının kontrol edilmesi şart.

Hayatlarına Egzersizi Eklemeleri Gerekiyor

Hastalığın ortaya çıkışından sonra ilaç kullanım süresiyle orantılı olarak kilo alımı söz konusu olabiliyor. Bunu bilerek kilo alımı ve yetersiz beslenme zamanlarında kilonun kontrol edilmesi şart. Beslenme düzeninde yapılacak değişikliklerin yanı sıra bu hastaların hayatlarına mutlaka egzersizi katmaları gerekiyor. Çünkü egzersiz sırasında salgılanan hormonlar mutlu olmalarını sağlıyor. Ayrıca bu sayede kilo düzenlerini de koruyabiliyorlar.

Şizofreni Hastalarının Beslenmesinde Kalsiyum ve Fosfor Şart

Şizofreni hastalarıyla yapılan bazı çalışmalarda kemik mineral düzeylerinin sağlıklı bireylerden daha düşük olduğu ortaya konuluyor. Bu durum da şizofreni hastalarının beslenme açısından desteklenmesi gerektiği anlamına geliyor. Kemik mineral düzeylerinin normal düzeye ulaşabilmesi için şizofreni hastalarının kalsiyum ve fosfor açısından zengin yiyecekler yemeleri gerekiyor. Kalsiyum süt ve süt ürünleri başta olmak üzere koyu yeşil yapraklı sebzelerde, pekmez, susam, fındık ve kuru baklagillerde bulunur. Fosfor ise et, yumurta, tavuk, balık, yağlı tohumlarda bulunur.

Antioksidan Özelliği Yüksek Besinleri Tüketmeliler

Ayrıca bazı araştırmalar şizofreni hastalarında antioksidan düzeylerinin düşük olduğunu gösteriyor. Bu nedenle şizofreni hastalarının antioksidan özelliği yüksek besinlerle beslenmeleri öneriliyor.

Antioksidanlar: A vitamini, C vitamini, E vitamini ve Selenyum, laykopen, koenzim Q10 dur.

A Vitamini Kaynağı Besinler: Havuç, kavun, mango, kayısı, kuşburnu, domates, şeftali, balkabağı, patates, karaciğer ve süt.

C Vitamini Kaynağı Besinler: Yeşil biber, portakal, mandalina, limon, maydanoz, kivi ve kızılcık.

E Vitamini Kaynağı Besinler: Buğday tohumu, yağlı tohumlar, badem, fındık, zeytinyağı, margarin.

Selenyum Kaynağı Besinler: Et, tavuk, balık, sarımsak, soğan ve karaciğer.

Laykopen Kaynağı Besinler: Kırmızı renkli sebze ve meyvelerdir bunların başında ise domates ve karpuz gelir. Özellikle domates diğer sebzelerin aksine doğrama, kesme işlemi gördükçe laykopenin etkinliği artar.

Koenzim Q10 kaynağı besinler: karaciğer, et, balıkta bulunur.

Şizofreni Hastalarının Dikkat Etmesi Gereken Beslenme Kuralları

  • Alkol ve kahve tüketimini azaltmaları gerekiyor.Alkol kilo alımını tetikler, kafein içeren besinler bağımlılık yapabilir bu nedenle alkol de kafein de tercih edilmemelidir.
  • Şeker ve şekerli gıdalardan uzak durmaları şart.(şeker başlıca obeziteye giden yolun başlangıç noktasında durmaktadır. Kilo sorunu olan bu grup hastaların şeker tüketmeleri sıkıntı yaratır.
  • Yağlı ve Fast food tipi yiyeceklerden uzak durulmalı. Çünkü bu tip yiyecekler kilo alımını dolayısıyla da obezite riskini artırıyor.
  • Kırmızı et yerine Omega 3 açısından zengin balık tüketimini artırmaları öneriliyor.
  • Sinir sistemlerinin kuvvetlenmesi için B grubu vitaminlerden zengin beslenilmesi gerekiyor.

B1 vitamini içeren yiyecekler; karaciğer, organ etleri, tahıllar, kuru baklagiller.
B2 vitamini içeren yiyecekler; süt ve süt ürünleri, yoğurt, et ve balık.
B3 vitamini içeren yiyecekler; süt, peynir, yumurta ve balık.
B6 vitamini içeren yiyecekler; muz, balık, yumurta, süt ve lahana.
B12 vitamini içeren yiyecekler; et ve et ürünleri

Hamilelikteki Beslenme Düzeni Bebeğin Ruh Halini Etkiliyor

Şizofreninin oluşum etkenleri arasında annenin hamileliği sırasında kötü beslenmesi ya da zehirlenme gibi durunlarım da rol oynadığı düşünülüyor. Bu nedenle özellikle hamilelik dönemindeki anne adaylarının beslenmelerine dikkat etmeleri gerekiyor. (Hamilelik döneminde, kalsiyum, demir, fosfor, folik asit, A , C , E vitaminleri, B vitaminleri, potasyum, selenyum gibi bir çok mineral, vitamin gereksinimi artar. Besin kaynaklarının sağlıklı olması, besinlerin mevsiminde tüketilmesi, kepekli ürünlerde uzak durulması, tam tahıllı- bol tahıllı ürünlerin tercih edilmesi beslenmedeki önemli ayrıntılardan sadece bazılarıdır.bu dönemde sağlıklı ve yeterli beslenme her zamankinden daha önemlidir.)

Randevu Alın