Kalp Damar Hastalıkları Beslenme

Diyetisyen Berna Çil > Uzmanlık Alanları > Kalp Damar Hastalıkları Beslenme
kalp damar hastalıkları yüksek ve düşük tansiyonda beslenme

Kalp Damar Hastalıkları, Yüksek ve Düşük Tansiyonda Beslenme

Kalp hastalıkları denildiğinde damar hastalıkları da beraberinde değerlendirilir. Çünkü bu iki sistem birbirini destekler. Kalp-damar hastalıklarının oluşumunda önemli rol oynayan kan bulgusu 1900’lü yılların başlarında kalp damar hastalıkları ile ilişkilendirilen kolesteroldür. Kolesterol yağ sınıflamasında yer alan, özellikle hayvansal kaynaklı besinlerde yoğun bulunan bir maddedir. Bunlar; kırmızı et, hayvanların derileri, organ etleri gibi besinlerde daha fazladır, bunun yanında süt ve süt ürünlerinde, beyaz ette daha düşük oranda bulunur. Ayrıca yağı azaltılmış ürünlerde de normalden daha az bulunur. Kolesterol kanda VLDL’ye bağlanarak taşınır, VLDL kanda LDL ye dönüşür. HDL daha az kolesterol taşır. LDL damar duvarının içine kolesterolü taşıdığı için kalp damar hastalığı riskini arttırır, HDL ise kandaki kolesterolü karaciğere taşıyarak kolesterolün kanda birikmesini önler. Bu nedenledir ki VLDL ve LDL kötü, HDL ise iyi kolesterol olarak bilinir. Abdominal şişmanlık dediğimiz vücudun üst kısmının daha şişman olması durumu da kalp hastalıkları riskini arttırır. Burada kalıtsal özellikler, çevresel etmenler de rol almaktadır. Kalp damar hastalıklarının tedavisinde beslenme kanadının mantığını özetlememiz gerekirse “yaşam şekli değişikliği” esastır.

Kalp ve Tansiyon Hastalıklarında Risk Faktörleri

  • Yaş (erkeklerde ≥45, kadınlarda ≥55 veya erken menopoz)
  • Ailede kalp hastalığı öyküsü (birinci derece akrabalardan erkekte 55, kadında
  • 65 yaşından önce koroner arter hastalığı bulunması)
  • Sigara içmek
  • Yüksek kan basıncı (Hipertansiyon/ kan basıncı 140/90 mmHg’ ın üzerinde olması)
  • Hiperkolesterolemi (total kolesterol 200 mg/dl’ın üzeri, LDL 130 mg/dl’ın üzeri)
  • Düşük HDL-kolesterol değeri (<40 mg/dl)
  • Diabetes mellitus
  • Şişmanlık
  • Stresle baş edememe
  • Fazla alkol tüketimi
  • Fiziksel aktivitenin az olması
  • Doğum kontrol hapı kullanımı (sigara içiliyorsa)
  • Menopoz

Kalp ve Tansiyon Hastalıklarında Diyet Tedavisinde Esaslar

  • Kırmızı et haftada 1-2 kereden fazla tüketmeyiniz
  • Beyaz et: tavuk eti, balık eti, hindi eti vb. etleri her gün tüketebilirsiniz.
  • Etlerin yağlı kısımlarını (derisi, koyu renkli etleri vb.) tüketmeyiniz.
  • Haftada 1-2 kez mutlaka kurubaklagil yemeği tüketiniz.
  • Zeytinyağı, bitkisel sıvı yağlar tercih ediniz.
  • Katı yağ tüketmeyiniz.
  • Yağda kızartılmış et ve diğer tüm gıdaları tüketmeyiniz.
  • Yağı azaltılmış süt, yoğurt, ayran, peynir vb. tercih ediniz.
  • Tam buğday ekmeği, bol tahıllı ekmek, kepekli ekmek, çavdar ekmeği, yulaf ekmeği vb. tercih ediniz.
  • Bulgur pilavı, bulgurla yapılan sebzeli kurubaklagilli yemekler tercih ediniz.
  • Portakal, mandalina, greyfurt başta olmak üzere mevsiminde, avokado dışındaki meyveleri tercih ediniz.
  • Sebzeleri bol bol ve mevsiminde tüketiniz. Her öğünde mutlaka az yağlı bir salata masanızda bulundurunuz. Günde en az 6-8 porsiyon sebze meyve tüketiniz.
  • Etli yaptığınız yemeklerde yemeğe ayrıca yağ eklemeyiniz.
  • Alışveriş yaparken az yağlı veya yağsız et alın.
  • Sebzeleri doğradıktan sonra uzun süre bekletmeyiniz.
  • Sebzeleri az suda pişiriniz.
  • Şeker tüketiminizi azaltınız.
  • Katkı maddelerinden, hazır gıdalardan, fast food beslenmekten uzak durunuz.
    Alkol tüketmeyiniz.
  • Sigara kullanmayınız.
  • İdeal vücut ağırlığınızı korumaya çalışın.
  • Hipertansiyon (yüksek tansiyon) kalp damar hastalıkları için bir risktir.
  • Tansiyonunuzu kontrol altında tutmaya çalışın.
  • Stresten uzak durun.

Tekli doymamış yağ asitleri: Tekli doymamış yağ asitlerinden zengin yağlar oda sıcaklığında sıvı formdadır. Kanola, fındık yağı ve zeytinyağları bu yağ asitlerinden zengindir. Tekli doymamış yağ asitlerinin LDL-Kolesterol ve trigliseridler üzerindeki etkileri nötral olmasına karşın, HDL-Kolesterolünü artırıcı etkisi vardır. Bunlar, çoklu doymamış yağlar gibi oksidasyona yatkın değildirler. Ancak, bu olumlu etkilerine rağmen tekli doymamış yağ asitlerinin miktarı total enerjinin %20’sini geçmemelidir.

Çoklu doymamış yağ asitleri: Yağ asidinde bulunan karbon molekülleri arasındaki çift bağlardan iki veya daha fazlası kırılmıştır. Çoklu doymamış yağ asitlerinden zengin yağlar oda sıcaklığında sıvı veya yumuşak formdadır. Mısır, soya ve ayçiçek yağlarının çoklu doymamış yağ asidi içerikleri yüksektir. Deniz ürünlerindeki yağların büyük bir kısmını da çoklu doymamış yağ asitleri oluşturmaktadır.

Diyette doymuş yağ asitlerinin yerine çoklu doymamış yağların tüketilmesi ile LDLKolesterolde önemli bir düşüş sağlanabilmektedir. Çoklu doymamış yağ asitleri içinde iki ana grup vardır, Omega-3 ve Omega-6 yağ asitleri.

Omega-6 yağ asitleri (linoleik asit): Omega-6 dan zengin bitkisel yağlar; mısır özü, ayçiçeği, soya fasülyesi yağlarıdır. Linoleik asit vücutta serbest radikal oksidasyonuna yatkın olduğundan, diyette alınan linoleik asit miktarı total kalorinin %10’unu geçmemelidir.

Omega-3 yağ asitleri: Çoklu doymamış yağ asitleridir ve özellikle soğuk sularda yaşayan uskumru, ton, somon, gibi yağlı balıklarda bulunmaktadır. Omega-3 yağ asitleri yağlı deniz balıklarından başka bazı bitkilerde keten tohumu ve yağında, kanola yağında, soya yağında, ceviz ve fındıkta bulunmaktadır. Omega-3 yağ asitleri LDL-Kolesterol yapımını azaltarak kan trigliserid düzeyini düşürmektedirler. Omega-3 yağ asitlerinin kalp koruyucu etkisi nedeni ile bu yağları tüketenlerde koroner kalp hastalığına bağlı ölümlerde düşüş görülmektedir. Bu etkiyi yapabilecek Omega-3 yağ asidi dozu günlük 850 mg ile 1.5 g’ dır. Günde yağlı bir porsiyon balık yenmesi ile yaklaşık 900 mg Omega-3 yağ asidi alınabilmektedir. Bu nedenle haftada en az 2 kez balık yenilmesi (300 g) önerilmektedir.

Doymuş yağ asitleri: Hayvansal kaynaklı besinlerden kırmızı et, tavuk (derili), tereyağı, tam süt ile bitkisel besinlerden palmiye ve palmiye tohumu yağı ile hindistancevizi yağı doymuş yağlardan zengindir. Diyette alınan doymuş yağ asitleri LDL-kolesterol düzeylerini yükseltir ve insülin direncinin oluşumunda etkin olduğu için diyabete eğilimi artırır. Yağsız/az-yağlı diyet süt ürünleri (peynir, yoğurt, süt) kullanılmalı, kuzu-koyun eti yerine daha az yağlı dana eti ile tavuk, hindi ve özellikle balık tercih edilmeli, sakatat, pastırma, sucuk, sosis, salamdan kaçınılmalıdır.

Trans yağ asitleri: Trans yağ asitleri bitkisel sıvı yağların hidrojenize edilerek katılaştırılması sırasında açığa çıkmaktadır. Ayrıca bazı besinlerde doğal olarak da bulunmakla birlikte, büyük bölümü hidrojene yağlardan gelir. Margarinler, süt ve vitaminlerle zenginleştirilmelerine karşın içerdikleri trans yağ asidi miktarı bilinmediğinden kullanılmaması gerekmektedir. Trans-çoklu doymamış yağ asitleri, LDL-Kolesterol’ ü artırdığı ve HDL-Kolesterol ‘ü azalttığı için kalp damar hastalıklarının oluşumunda önemli bir faktördür. Bu nedenle ticari mutfaklardaki kızartmalarda, hazır yemeklerde, börek, çörek (yağlı çörekler, yağlı kraker) yapımında kullanılan bu yağların tüketimi en aza indirilmelidir.

Randevu Alın