Ramazan Bayramında Beslenme

Yayınlayan: Berna Çil
Kategori: Makaleler
ramazan bayramında beslenme

Yeterli, sağlıklı, dengeli beslenme hayatın her döneminde ilke edinilmelidir. Son yıllarda açlık sürelerinin giderek uzadığı ramazan dönemlerinde gerek verilen listeler gerekse tavsiyelerimizle sağlıklı beslenmenin ramazan ayında da uygulanması için elimizden geleni yapıyoruz. Fakat ramazan ayında dikkatli olup sonrasında; “bir ay boyunca aç kalmışım, şimdi dilediğimi yerim.” veya “kaybettiğim enerjiyi alayım, bayram sonrası toparlarım” gibi düşüncelerle yiyeceklere saldırmamak gerekir. Genellikle safra kesesi veya mide rahatsızlıklarının ortaya çıkışı yada rahatsızlıklarının artışı bu dönemlere denk gelebilir. Ramazan ayı boyunca yavaşlayan sindirim sistemine ve metabolizmaya aniden yüklenmek mide ve barsaklarda gaz sıkıntısına, diyareye (ishal), midede reflüye, safra kesesi hastalıklarının ortaya çıkışına, tansiyon yüksekliğine, şeker- insülin metabolizmalarının bozulmasına sebep olabilmektedir.

Bayram sabahı aileyle yapılacak o güzel kahvaltılarda hafif, doğal, sağlıklı ve yeterli miktarda ilkelerine dikkat edilmelidir. Eğer yağlı, fazla şekerli, fazla miktarda yiyerek güne başlarsak bayramınızın ilk gününü midenizden, barsaklarınızdan dert yanmakla geçirirsiniz.

Bayramda da her zamanki gibi 3 ana öğün 3 ara öğün şeklinde beslenmenin ötesine geçilmemelidir. Ancak ramazan sonrası birden 6 öğün yapmak mümkün olmayabilir. Bu nedenle ilk gün 3 öğün tüketmek yeterli gelebilir, sonrasında ara öğünlerle 6 öğüne ulaşmak daha sıkıntısız olacaktır.

Her ana öğünde besin gruplarının her birinden azar azar da olsa bulundurmaya çalışılmalıdır. (Besin grupları; et grubu, süt grubu, sebze grubu, meyve grubu). Hafif, az yağlı, az şekerli yemekler ve tatlılar yapılmalıdır.

Bayramların vazgeçilmezi dost, arkadaş, aile ziyaretleri sırasında her gidilen yerde ikram edilen tatlılar zaman zaman zor durumda kalmanıza sebep olabilir. Bu nedenle varsa sütlü ve hafif tatlıları tercih etmeye çalışın, ikramları reddetmek konusunda sıkıntı yaşıyorsanız her gittiğiniz yerde minimum miktar tüketmeye çalışın. Bir porsiyonda 3 baklava var ise 1 tanesini tüketin. Böylece kimseyi kırmazsınız ve sizde zor durumda kalmazsınız.

Mümkün olduğunca hareket ederek aldığınız fazla kalorileri yakmaya çalışın, ancak oruç tutulan bir aylık bir süre ardından bu sıcak günlerde hareket yapmak adına sağlığınızı bozmayın, dozu iyi ayarlayın. Günlük sabah 30 dk akşam 30 dk.’lık yürüyüşler size destek olacaktır.

Sebze meyve tüketiminizi arttırarak tatlı eğiliminizi azaltabilirsiniz. Her öğünde salata veya zeytinyağlı sebze yemekleri tüketmeye çalışın, aralarda meyve tercih edin. Sindirim sorunlarınız yok ise domates, salatalık vb sebzeler ve kabuklu yenilebilen meyveleri kabuklu yemekte fayda vardır.

Tam tahıllı ürünler tüketin. Bol tahıllı ekmek, tam tahıllı ekmek tüketin.

Kan şekerinizi dengeleyebilmek adına süt, yoğurt, ayran, cacık, kefir gibi besinleri ara öğünlerde veya tatlı tüketimlerinizden sonra günde 2-3 kez tüketin.

Salatalarınıza veya yemeklerinize kuru baklagil (kuru fasulye, nohut, mercimek vb.) katabilirsiniz.

Son yıllarda bayramlarda tatil yörelerine gitmek, otellerde açık büfelerle buluşmak moda oldu. Bayramını bu şekilde değerlendirenler içinde beslenme ilkelerini unutmamalarını, az az yemelerini, midelerini doldurmamalarını öneriyorum. Ramazan sonrası yasak süreçten serbest beslenmeye geçildiğinde yeme eğilimleri artmaktadır. Bu nedenle bilinçli olmalı ve çok uzun süre aç kalmadan, kendinizi kaybedecek, kan şekerinde ve tansiyonda oynamalara yol açmadan düzenli şekilde beslenmeye çalışılmalıdır.

Bu sıcak yaz günlerinde ihtiyacınız olan sıvı ihtiyacı oruç tutulan sürenin uzaması ile karşılanamamaktadır. Bu nedenle bayramın gelişi ile günlük 2,5-3 litrelik su ihtiyacınızı karşılamaya çalışın.

Sevgiyle, sevdiklerinizle, kırgınlıkların bittiği ve hoşgörüyle sağlıklı bayramlar dilerim…

Yazar: Berna Çil

Bir cevap yazın

*

code